Seyitömer'de 4/C Krizi
Haber
05 Ağustos 2013 - Pazartesi 11:25 Bu haber 7033 kez okundu
 
Seyitömer'de 4/C Krizi
GÜNDEM Haberi
Seyitömer'de 4/C Krizi

Seyitömer’de sular bir türlü durulmuyor. Bu kez 4/C ye geçmek isteyen çalışanlardan ihbar tazminatı haklarından vazgeçmeleri istendiği ve maaşların zamanında ödenmediği haberleri geliyor. Seyitömer Termik Santralini 18.06.2013 tarihinde devralan Çelikler Seyitömer Elektrik Üretim A.Ş. şirketinin, 4/C ye geçiş yapmak için dilekçe veren çalışanlarına ihbar tazminatı haklarından vazgeçmeleri için baskı yaptığı iddia ediliyor. Çelikler Seyitömer Elektrik Üretim A.Ş. yöneticilerinin çalışanlarına, 4/C ye geçmek istiyorsanız noter kanalı ile ihbar tazminatı hakkınızdan feragat etmeniz gerekir aksi halde 4/C ye geçişinize izin vermeyeceğiz dediği de iddia ediliyor. Maaşlar ile ilgili olarak, Çelikler Seyitömer Elektrik Üretim A.Ş. insan      Kaynakları Müdürü irfan Emirdağlı ile görüştük. Emirdağlı yaptığı açıklamada: “Maaşların zamanında ödenmemesi gibi bir şey doğru değildir. Çalışanlarımız özelleştirme öncesi her ayın 15 inden 15 ine maaş almaktaydılar. Biz ise her ayın başında ödeme yapıyoruz. Bilindiği üzere Çelikler olarak Seyitömer’i 18.06.2013 tarihinde aldık ve Temmuz başı 12 günlük maaşlarını yatırdık. Temmuz maaşını da 03.08.2013 tarihinde yatıracağız.” dedi. Edindiğimiz bilgiye göre de maaşlar bize söz verildiği üzere 03.08.2013 tarihinde ödenmiş. 4/C ye geçişler konusunda yaşananları Tes-iş Kütahya Şube Başkanı Eşref Erdem’e sorduk. Erdem sürekli işverenle irtibat halinde olduklarını, işverenin tarafından kendilerine “Biz hiç kimseyi işten çıkarmıyoruz. Çalışanları işten çıkarmak gibi bir planımız da yok. Biz bu arkadaşlara çalışın diyoruz, onlar hayır çalışmayacağız biz 4/C ye geçmek istiyoruz diyorlar. Biz de diyoruz ki madem 4/C ye geçmek istiyorsun o halde ihbar tazminatından vazgeç. Biz izin vermeden kimse 4/C ye geçemez.” açıklamasının yapıldığını ifade ederek, “ ihbar tazminatından feragat etmek isteyenler kendi rızası ile notere gidiyor. Yanlarında işveren temsilcisi yok. Hiçbir tehdit zorlama söz konusu değildir. Manisa geçmişte yapılan özelleştirmelerden çok çekti. Sendika üyelerimiz aynı mağduriyetleri bizler de yaşar mıyız korkusu içerisindeler. Arkadaşlarımızın sakin olmaları gerekir.” Dedi. Çalışanlar ise işverenin bu uygulamalarından oldukça rahatsızlar. www.enerjimagazin.com a konuşan Çelikler Seyitömer Elektrik Üretim A.Ş.nın bazı çalışanları, özellikle bölge milletvekili H.Fehmi Kinay’a da oldukça tepkililer. Çalışanlar “Maaşlarımız ödenmiyor nedenini sormak ve bilgi almak istediğimizde karşımızda muhatap bulamıyoruz. işverenle bizler arasında ciddi iletişim eksikliği var. Sayın Milletvekilimiz bizimle toplantılar yaptı. Basına açıklamalar yaptı. 4/C ye geçişte, tazminatların ödenmesinde hiçbir sorun yaşanmayacağını beyan etti. Bu konularda Çelikler Seyitömer Elektrik Üretim A.Ş. yetkililerinden söz aldığını açıkladı. Bizler bu açıklamaları doğru kabul ederek şirketimizin özelleştirilmesinin hemen ardından 4/C ye geçiş için müracaatlarımızı yaptık. Karşılaştığımız olaylar ile Milletvekilimizin anlattıkları çok farklı şeyler. Son yapmış olduğu açıklamalar da tatmin edici değildir. Şimdi geldiğimiz noktada bize mahkeme yolunu gösteriyor. Kendisinden sözlerinin arkasında durmasını bekliyoruz.” Diyorlar. Seyitömer Elektrik Üretim A.Ş. çalışanlarının yaşadığı sıkıntılar ve gelen tepkiler üzerine açıklama yapan Kinay ise ”Seyitömer işçilerinden Alınan ibraname Geçersizdir.” Dedi Kinay  açıklamalarında ayrıca “Seyitömer'de çalışan işçilerin ihbar tazminatlarından feragat etmeleri istenmiş. Bunu şiddetle kınıyor ve yasal olmadığını söylüyorum. Özelleştirme idaresi Başkanı'na bilgi verdim. Enerji Bakanımıza bilgi verdim. Gerekirse Sayın Başbakanımıza da bilgi vereceğim. Bu etik değil.
Ayrıca işçilerimizin 4-C'ye geçme hakkı yasal olarak verilmiştir. Bununla tehdit ederek ihbar tazminatından vazgeçmelerini istemek kul hakkına girmektir. Bazı arkadaşların 4-C ye biran önce geçelim ki istediğimiz yere atanalım düşüncesiyle imza attıklarını duydum. Acele etmeyin.
4-C 'ye geçenlerin isteklerine uygun kamu kurumlarında çalışmaları için ayrı bir çalışma yapacağız.” Lütfen Haklarınızdan Feragat Etmeyin
“işverenin böyle bir tutum sergilemesini beklemezdim. Kendilerini bizzat uyardım ve ihbarları ödemelerini tavsiye ettim. Yasal ve siyasi zeminde gereken mücadeleyi vermek zorundayız. işçilerimiz de haklarını korumak için sabırlı ve metin davransınlar.” dedi. Kınay Çalışma Bakanlığına da Sordu Son günlerde Seyitömer işçilerinden alınan ibranameler hakkında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bilgilerine başvurduk. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın gönderdiği bilgi notu aşağıdadır. 4857 sayılı iş Kanunu’nun 17’nci maddesine göre, iş sözleşmesinin feshi sırasında, ihbar öneline uymayan tarafın, karşı tarafa “ihbar tazminatı” ödemekle yükümlü olduğunu belirtmektedir. ihbar tazminatı, bildirim şartına uymayan tarafça ödenir ve 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Bunla birlikte ihbar tazminatı ödenirken, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94/1 inci maddesine göre gelir, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa göre de damga vergisi kesilir. iş hukukunda “ibraname”, işçinin işverenden alacaklarını tamamen aldığını ve işyerinde herhangi bir alacağının kalmadığını gösteren bir belgedir. ibranamelerin amacına hizmet edebilmesi için iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra düzenlenmesi gerekir. Ancak uygulamada bunun aksine durumlarla sıklıkla karşılaşılmaktadır. işverenler tarafından işçinin işe başlaması sırasında veya işçinin çalıştığı dönemde boş kâğıda ve matbu ibranameye işçinin imzası alınarak ileride işçiye ilişkin olarak karşılaşılabilecek sorunlar baştan önlenmeye çalışılmaktadır. 4857 sayılı iş Kanununun 32’nci maddesinin altıncı fıkrasında "iş sözleşmelerinin sona ermesinde, işçinin ücreti ile sözleşme ve kanundan doğan para ve parayla ölçülmesi mümkün menfaatlerin tam olarak ödenmesi zorunludur" hükmü yer almaktadır. ibraname bu hüküm dikkate alınarak iş sözleşmesinin sona ermesini müteakip, işçiye işçilikten kaynaklanan hak ve alacakları ödendikten sonra düzenlenmesi uygun olacaktır. Aksine bir uygulama, yani işe başlarken veya iş akdi sona ermeden önce işçi tarafından işverene bir ibraname verilmesi, işverene karşı zayıf durumda olan işçinin gerçek iradesini yansıtmayacaktır. Ayrıca hizmet akdi sona ermeden düzenlenecek bir ibraname doğmamış bir hak ve alacağın ibrası olarak ibranamenin mevcudiyetini tartışmalı hale sokacaktır. ibraname konusunda Türk Borçlar Kanunumuz uygulamadaki tartışmaları da ortadan kaldıran yeni bir düzenleme getirmiştir. Bu kapsamda, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun “Ceza koşulu ve ibra” başlıklı 420’nci maddesine göre,”Hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulu geçersizdir. işçinin işverenden alacağına ilişkin ibra sözleşmesinin yazılı olması, ibra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması, ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi, ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılması şarttır. Bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri veya ibraname kesin olarak hükümsüzdür. Hakkın gerçek tutarda ödendiğini ihtiva etmeyen ibra sözleşmeleri veya ibra beyanını muhtevi diğer ödeme belgeleri, içerdikleri miktarla sınırlı olarak makbuz hükmündedir. Bu hâlde dahi, ödemelerin banka aracılığıyla yapılmış olması zorunludur. ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün tazminat alacaklarına da uygulanır.” Denilmektedir. Sonuç itibariyle işverenlerin, ödemedikleri halde, işverene karşı zayıf durumda olan işçinin elinden gerçek iradesini yansıtmayan belgeler alarak işlem yapmaları hukuk dışı uygulamalardır. işverenin öncelikle ihbar tazminatını ödediğini resmi bordrolar üzerinden ispatlaması gerekir. ihbar tazminatını vergi kesintilerini vergi dairesine ödediğini belgelendirmesi gerekir. Borçlar Kanununun 420’nci maddesinde öngörülen şartların yerine getirilmiş olması gerekir.  Örneğin,  ibra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması,  ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi, Ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılması şarttır. Bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri veya ibraname kesin olarak hükümsüzdür. işçiler iş mahkemesine dava açarak hak talebinde bulunabilecekleri gibi Çalışma ve iş Kurumu il Müdürlüğüne başvurarak da iş müfettişi talebinde bulunabilirler. Ayrıca haksız fiilden dolayı ayrıca dava açma hakları saklıdır. Bu haberin tüm hakları www.enerjimagazin.com'a aittir.
Aktif Link verilerek veya açık kaynak gösterilerek kullanılabilir.

Kaynak: Editör:
Etiketler: Seyitömer'de, 4/C, Krizi,
Yorumlar
Haber Yazılımı