Kıbrıs’ta çıkarılacak doğalgazın Türkiye üzerinden dünya'ya nakledilmesine ilişkin görüşler ve son olarak ünlü Economist dergisinin konuyu gündem yapması Rum siyasilerin ve medyanın tepkisine neden oldu. Bu konudaki görüşler, mali yardım beklenen Troyka’nın “oyunları” olarak yorumlanırken, DiSi “terminal boru hattından daha güvenli” diyerek tepki gösterdi. AKEL ise, “Kıbrıs sorunu varken Türkiye ile enerji alanında işbirliğinin mümkün olmadığını” ifade etti.

Fileleftheros “Doğalgazla Troyka Oyunları… Lefkoşa’ya ‘Çabuk Kazanç’ Baskıları ve Derininde Eroğlu’nun Önerisi… Perde Gerisinde Türk Hareketleri” başlıklı manşet haberinde, içte ve dışta tartışılmaya başlanan doğalgazın Türkiye üzerinden nakledilmesi konusunun, Troyka tarafından da Güney Kıbrıs’a baskı yapılarak ileri götürülecek bir seçenek olduğunu yazdı.

Güney Kıbrıs’ta bu konudaki görüşlerin daha önce ortaya konduğunu ancak başkanlık seçimleri arifesinde yeniden gündeme getirilmediğini belirten gazete, “The Economist” isimli ingiliz dergisinin konuyu yeniden gündeme taşıdığına işaret etti.

Gazete, The Economist’in dünkü haberini okurlarına şöyle aktardı:

“Kıbrıslı Rumlar doğalgazı, gelir elde etmeleri 15 yıl alacak, pahalı bir doğalgaz sıvılaştırma terminali üzerinden ihraç etmeyi planlıyorlar. Ancak kreditörler, çok daha çabuk ve ucuz olan Türkiye’ye boru hattı döşenmesi seçeneği konusunda ısrar edebilir. Bu da Kıbrıslı Rumların zor yutacağı bir şey…”

The Economist’in bu haberini “Troyka’nın doğalgaz ile ilgili niyetlerinin göstergesi” olarak değerlendiren gazete, özetle şunları da kaydetti:

“Troyka tarafından, memorandumdaki ‘yapıcı belirsizlikler’ değerlendirilerek yapılacak hareketlere paralel olarak, Türkler tarafından da hareketlerde bulunuluyor. Türk tarafı Eroğlu aracılığıyla BM’ye, doğalgazın müştereken değerlendirilmesini önererek, bu konuda ortaya çıkacak konuların görüşülmesi için bir teknik komite kurulmasını teklif etti.

Aynı zamanda yabancı hükümetler ve örgütler ‘dostane tavsiyeler’ şeklinde Lefkoşa’yı, Kıbrıslı Türklerin doğalgazın değerlendirilmesinden edineceği menfaati şimdiden netleştirmeye çağırıyorlar. Buna paralel olarak, Kıbrıs sorununa bulunacak çözümün finansman çeyizi olarak, doğalgazdan elde edilecek kazancın yatırılacağı özel bir fon kurulması da isteniyor.

DiSi: “TERMiNAL BORU HATTINDAN ÇOK DAHA GÜVENLi”

Partiler, ingiliz dergisinin yayınına tepki gösterdi. DiSi Başkan Vekili Averof Neofitu dünkü Meclis Dışişleri Komitesi toplantısının ardından yaptığı açıklamada, doğalgazın sıvılaştırılmış şekilde ihraç edilmesinin, boru hatları ile nakledilmesi seçeneğine göre avantajlarına işaret etti ve böylece siyasi istikrarsızlık nedeniyle doğabilecek sorunlardan kaçılabileceğini vurguladı.

Neofitu, Kıbrıs’ta bir doğalgaz sıvılaştırma terminali yapılmasının pahalı olsa da ülkeye büyük avantajlar sağlayacağına ve böylece boru hatlarıyla ilgili siyasi istikrarsızlık meseleler yaratan belirsizlikten kaçınılabileceğini bütün partilerin katıldığını belirtti.

AKEL: “KIBRIS SORUNU VARKEN TÜRKiYE iLE ENERJi iŞBiRLiÄži MÜMKÜN DEÄžiLDiR”

AKEL Basın Sözcüsü Yorgos Lukaidis de The Economist dergisinin haberini yorumlarken, ‘Kıbrıs sorunu çözülmemiş olduğundan şu anda Türkiye ile enerji işbirliği mümkün değildir. Economist’in haberinde Troyka, doğalgaz yataklarını ve ilgili altyapıları nasıl değerlendireceği konusunda Kıbrıs’a baskı yapmaya hazır görünüyor. Hükümetin sıkı pazarlık etmesi nedeniyle, memorandumun doğalgazla ilgili maddeleri, yapılacak projelerde Troykanın onayını öngörmüyor.’

Hükümet Sözcüsü Stefanos Stefanu da ‘hükümetin, Kıbrıs’ı uluslararası enerji merkezi haline getirme projelerinin uygulanma süreci artık geri dönüşü olmayan bir yoldadır ve bunu kimse durduramaz’ dedi.”

AKEL VE DiSi TÜRKiYE iLE iŞBiRLiÄži YAPILAMAYACAÄžI GÖRÜŞ BiRLiÄžiNDE

Politis, “Terminal Boru Hattından Çok Daha Güvenli… Büyük Partiler LNG’de Görüş Birliği içerisinde” başlıklı haberinde, iki büyük partinin (AKEL ve DiSi) Economist’in ilgili yayını üzerine doğalgaz konusunda Güney Kıbrıs ile Türkiye arasında işbirliği yapılması olanağı bulunmadığı konusunda görüş birliği sağladığını yazdı.

Neofitu ve Lukaidis’in ilgili açıklamalarına yer veren gazete, doğalgazın Türkiye’ye satılması ihtimaline farklı yaklaşımların da gündeme geldiğine işaret ederek, Neofitu’nun şu sözlerine yer verdi:

“Sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) stratejik hedefinin ötesinde herkes, doğalgazın herhangi başka bir ülkeye, herhangi başka bir formda (ve ticari şartlarda) satılması olanağı varsa, satışların artırılması perspektifi altında olumsuz görüşler belirtilmeyeceğine katılır. (Bu ülkeler arasında Türkiye’nin de olup olmadığı sorulması üzerine) Dünyada, doğalgaz gibi bir ürünü, çıkarına olacak ticari şartlar altında satarak gelirlerini artırmak istemeyecek hiçbir ülke yoktur.”