TBMM'den Çarpıcı HES Raporu
Haber
17 Ağustos 2014 - Pazar 12:57 Bu haber 2894 kez okundu
 
TBMM'den Çarpıcı HES Raporu
- Haberi
TBMM'den Çarpıcı HES Raporu

Enerjimagazin-TBMM, Türkiye’de tartışma konularının başında gelen hidroelektrik santrallerini (HES) mercek altına aldı. Meclis Araştırma Hizmetleri Başkanlığı’nın hazırladığı raporda, HES’lerin olumlu ve olumsuz yönleri tek tek sıralanırken, çarpıcı tespitlere de yer verildi. Hürriyet’ten Merve Erdil’in haberine göre, Türkiye’nin 216 milyar kilovatsaat olan hidroelektrik potansiyelinin yüzde 33’ünün değerlendirildiği belirtilen raporda, önümüzdeki on yıl içerisinde hidroelektrik potansiyelinin tamamının kullanılır hale gelmesi için yıllık 3 bin megavatlık (MW) ilave HES yatırımı yapılması ve yılda yaklaşık 6 milyar dolarlık finansman temin edilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor. HES’ler için en uygun bölgelerin Orta ve Doğu Karadeniz ile Güney ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri olduğu kaydedilen raporda, “10. Kalkınma Planı dönemini kapsayan 2014-2018 yılları arasında 10 bin MW’lık ilave hidrolik kapasitenin devreye alınması hedefleniyor” deniliyor.
TEiAŞ 2013 yılsonu verilerine göre, Türkiye’deki toplam HES kurulu gücü 22 bin MW civarında. Bu veri ele alındığında, 10 bin MW’lık ilave kapasite hedefi, mevcut HES’lerin yaklaşık yarısı kadar yeni bir HES kurulu gücünün devreye alınması anlamına geliyor.
HES Karşıtı Görüşler Raporda, HES karşıtı görüşlere de yer verilerek, bunlardan bazıları şöyle sıralanıyor: “HES’lerin gerek inşaat, gerekse işletme aşamasında ekolojik dengeye olumsuz etkilerinin olduğu, özellikle küçük ölçekli HES’lerin çevresel etkilerine kıyasla, toplam enerji üretimine katkılarının oldukça az olduğu, HES yapımları sırasında ÇED sürecinin etkin bir şekilde işlemediği ve derelerde bırakılacak can suyu miktarının her proje için yeterli gelmediği gibi argümanlar söz konusudur. Öte yandan, HES planlamaları doğru bir şekilde yapıldığı takdirde, su kaynaklarından ekolojik denge korunarak faydalanılabileceği düşünceleri de mevcuttur.” Yenilenebilirin Yüzde 90’ı HES Raporda, Türkiye’nin yüzde 90’ından fazlasını ithal ettiği petrol ve doğalgaza kıyasla HES’lerin daha hesaplı bir alternatif olarak değerlendirildiği ifade edilirken, diğer yandan Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarının yüzde 90’ından fazlasını HES’lerin oluşturduğuna dikkat çekiliyor. Yenilenebilir enerji konusunda ayrıca şunlar kaydediliyor: “Diğer yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvikinin, mevzuat ve teknik yetersizliklerden dolayı oldukça sınırlı düzeyde kaldığı, oysa fosil yakıtlara alternatifin ancak söz konusu enerji kaynaklarında çeşitlendirme ile sağlanabileceği savunulmaktadır.”
Zararı  Faydasından  Fazla Mı? HES’lerin sürdürülebilir bir enerji kaynağı olup olmadığı yönelik tartışmalara da yer verilen raporda,  “HES’lerin inşaat ve işletme sürecinde ortaya çıkan çevresel ve sosyoekonomik etkilerinin bazı durumlarda enerji üretim faydasının üstüne çıktığı, dolayısıyla her zaman sürdürülebilir kaynaklar arasında sayılamayacağı belirtilmektedir” tespitine yer veriliyor.
“Hafriyat Dere Yatağına Dökülüyor” iddiası Diğer bir önemli tartışma konusunun inşaat faaliyetleri sırasında ortaya çıkan hafriyatın denetimi olduğu vurgulanan raporda, “Çevre ve Şehircilik il Müdürlükleri koordinasyonunda, Valiliklerce DSi teknik personeli katılımıyla oluşturulan komisyon marifetiyle denetimler yapılmakta olup, herhangi bir uygunsuzluk tespiti durumunda cezai işlemlerin söz konusu olduğu belirtilmektedir. Öte yandan uygulamada, ulaşım masrafı, zaman kısıtlaması ve denetim mekanizmalarının eksikliği nedeniyle çoğu HES inşaatlarında hafriyatın dere yataklarına döküldüğü, dolan dere yataklarının özellikle sucul canlılara ve çevreye önemli ölçüde zarar verdiği iddialar arasındadır” deniliyor.
Ekosisteme Büyük Zarar HES projelerindeki ÇED süreci ve bırakılan cansuyu miktarına yönelik tespitlerin de yer aldığı raporda, şunlar kaydediliyor: “ÇED süreci ile ilgili birtakım eleştiriler de söz konusudur. Öncelikle planlamanın havza bazında yapılmadığı, her bir projenin tek başına değerlendirme sürecine tabi olduğu, dolayısıyla aynı havzada bulunan farklı projelerin kümülatif etkilerinin çevresel değerlendirmelerinin eksik kaldığı görüşleri mevcuttur. Öte yandan uygulamada, cansuyu miktarının nehir sağlığını korumak için yeterli olmadığı ve söz konusu oranı artırmanın şirketlerin insiyatifine bırakıldığı, farklı akış dağılımlarının dikkate alınmadığı, özellikle aynı nehir üzerinde yapılan HES’lerdeki su miktarının bütüncül havza planlamaları yapılarak hesaplanmadığı için sucul ekosisteme büyük zarar verdiği iddiaları mevcuttur.”
Kaynak: Editör:
Etiketler: TBMM'den, Çarpıcı, HES, Raporu,
Yorumlar
Haber Yazılımı