Yunanistan’daki son senaryolar
Haber
08 Şubat 2013 - Cuma 16:26 Bu haber 1756 kez okundu
 
Yunanistan’daki son senaryolar
- Haberi
Yunanistan’daki son senaryolar

Pazar günü yayımlanan To Vima gazetesi münhasır ekonomik bölge (MEB) konusunda Yunanistan’da yaşanan son gelişmeleri haber yaptı.

To Vima gazetesinde yayımlanan ve Azınlıkça Online ekibi tarafından Türkçeye çevrilen haber şu şekildedir:

“Görünen o ki yeni bir gelişme yaşanana dek Yunan hükümeti gerek kıta sahanlığının dış koordinatlarının BM'ye sunulması, gerekse de MEB ilan edilmesi konusundaki planları rafa kaldırıldı. Başbakanlık Konutu MEB’le ilgili planın uygulamaya konulmasıyla meydana gelebilecek tehlikeleri ve yan etkileri titizlikle inceliyor ve böylece bölgede oynanan jeopolitik satrançta bu yönde bir hamlede bulunmak için uygun atmosferin oluşmasını bekliyor.

To Vima’nın ulaştığı ve Başbakanlık Konutu’na sunulan belgelerde bu konuyla ilgili olarak hukuksal tezlere dayanan itirazlar yapılırken, hükümet içinde de izlenecek merkezî strateji konusunda görüş birliği hakim değil.

Bakanlar Kurulu’nda üç değişik düşünce biçimi ön plana çıkıyor: a) Yunanistan’ın hiçbir hamle yapmaması gerekir b) yapılacak her türlü hamle daha sonra yapılmalı c) Türkiye ile yaşanacak karmaşıklığı göz ardı ederek tek taraflı AOZ ilan edilmeli.

Hükümet gelecekte sadece Türkiye tarafından değil bütün komşu ülkeler tarafından yapılabilecek olası “düşmanca” hamleler karşısında hazırlanıyor ve bu doğrultuda güçlü bir hukuksal cephane oluşturmuş durumda, aynı zamanda oluşabilecek tepkileri de öngörmeye çalışıyor.

Başbakanlık Konutu’nun katı çekirdeğinde, Türkiye’nin de, gerek Yunanistan’a komşu ve Yunan kıta sahanlığının içerisinde bulunan, gerekse de Yunan deniz alanının kapladığı bölgelerde “deniz alanı” ilanına gidebileceği veya sınırların koordinatlarını belirleyebileceği göz ardı edilmiyor.

Hükümet aynı zamanda sınırların belirlenmesi konusunda Yunanistan’la müzakereleri sonlandırıp Yunanistan’a yönelik “saldırgan” hamlelere – yani sınırları belirleyip Yunan kıta sahanlığı içinde deniz alanı ilan etme gibi – başvurma ihtimali olan Arnavutluk ve Mısır’ın da yapabileceği hamleleri inceliyor. Libya da bu girişimin tek taraflı olduğunu ve uluslararası hukuka aykırı olduğunu savunarak itiraz edebilir.

Sorunlar yaşadığımız ve Ankara’nın çizgisinde hareket ederek deniz sahalarının sınırlandırılması konusunda Yunanistan’la imzalanan anlaşmanın her türlü onaylanması ihtimalini ortadan kaldırabilecek Arnavutluk’un tutumu son derece kritik sayılıyor.

Özellikle de Türkiye ile olan durum daha da karmaşık bir hal alıyor, çünkü uzun yıllardır süren bir çekişme söz konusu, Yunanistan tarafından yapılacak bir hareket konuyu daha da siyasileştirecektir. Her ihtimale açık bir konu, hatta sıcak gelişmelerin yaşanması veya Yunan kıta sahanlığının dış sınırlarının belirlendiği noktalarda Yunanistan’ın egemenlik haklarının sorgulanması ihtimali dahi bulunuyor.

Başbakan ile görüşen üst düzey hükümet kurmayları Türkiye’nin gelecekte Yunan kıta sahanlığının sınırlarını olası sorgulamasının, Yunanistan’ın Türk hamleleri karşısında itiraz etmeye devam etmesi durumunda yasal açıdan başarılı olamayacağını belirtiyor. Buna paralel olarak, Türkiye’nin de “hayır” diyemeyeceği uluslararası tahkime başvurulması girişiminden Yunan hükümetinin kaybedeceği bir şey olmadığı görüşü de bulunuyor. Hükümet kaynaklarına göre Yunanistan, hakemlik konusunu AB’ne havale edebilir ve bu konuda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerini bilgilendirebilir ve böylece Türkiye’nin bu girişime olası reddi ülkemize coğrafi koordinatları sunmak için önemli bir avantaj sağlar.

Uluslararası Deniz Hukuku Yunanistan’ın en önemli silahı. Ancak Yunan kıta sahanlığının coğrafi koordinatlarının, buna binaen gelecekte MEB koordinatlarının da, BM Genel Sekreterine sunulmasının ciddi siyasî ve yasal uzantıları olacaktır.

Diğer taraftan kıta sahanlığının dış koordinatlarının Yunan hükümeti tarafından ilan edilmesi durumunda, Türkiye’nin, söz konusu sınırlandırmaların tek taraflı olmadığını öngören Uluslararası Deniz Hukuku’nun mevcut hükümlerini ihlal ettiği tezini savunarak elinin güçlenmesine yol açacağı, koordinatların sunulmasının ise iki ülke arasındaki istikşafi görüşmeleri havaya uçuracağı görüşü de var.

Aynı zamanda Türkiye’nin şu hamleleri yapması korkusu da bulunuyor: a) sınırlandırma konusunda “kılavuz” niteliğindeki orta çizgi ilkesini sorgulayabilir b) Uluslararası Lahey Adalet Divanı’na göre Meis (Kastelorizo) gibi küçük adacıkların kıta sahanlığının hiç bulunmadığı tezini öne sürebilir c) “gri bölgelerin” bulunduğu konusunda ısrar ederek kıta sahanlığı sınırlarının belirlenmesinden önce adacık ve kayalıkların egemenliği konusunun derhal çözülmesini isteyebilir d) Ege’nin “kapalı deniz” olduğu tezini ileri sürerek her durumla ilgili özel koşulların geçerli olmasını isteyebilir.

Her ihtimal açık olmasına karşın en çok öne çıkan hamle, Yunanistan’ın özellikle de Meis bölgesi olmak üzere Yunan kıta sahanlığının dış koordinatlarını sunması hamlesidir. Bu hamleyle ilgili ana tez ise bu girişimin Yunan haklarını en etkin şekilde koruyacağıdır. Çünkü Türkiye’nin muhtemel tepkisi BM’ye sadece kendi kıta sahanlığının dış sınırlarını sunmak olacaktır ve Kıbrıs’ın MEB’in de olduğunu gibi Türkiye’nin sunacağı dış sınırlar Yunan kıta sahanlığında yer alan bölgeleri de kapsayacaktır. Ayrıca, Türk yönetiminin hamleleriyle 25. meridyenin doğusunda bulunan Ege’nin bütün kıta sahanlığını tartışmaya açık kılması – ki Atina böyle bir şeyin yapılmamasını umuyor – da ihtimaller arasında yer alıyor.

Türkiye tarafından bu yönde atılacak bir adım tartışma konusu olan bölgenin coğrafi sınırlarını daha da netleştirecek ve muhtemelen Yunanistan ile Türkiye arasındaki anlaşmazlığı mahkemeye sürükleyecek, belki de uzlaşma anlaşması imzalanmasına yol açacak.

Azınlıkça Online®

Yunanistan’ın MEB’i DEPA’dan geçiyor!

 

Kaynak: http://www.azinlikca.net/bati-trakya-haber/meb-yunanistan-son-senaryolar-02042013.html

Kaynak: Editör:
Etiketler: Yunanistan’daki, son, senaryolar,
Yorumlar
Haber Yazılımı