Emeklilik için gerekli prim gününü ve hizmet yılını doldurdukları halde 1999 - 2002 Yıllarında Yasalaşan “Kademeli Emeklilik Yasasından” dolayı emekli olabilmek için yaş şartına takılanlar seslerini ve yaşadıkları mağduriyetlerini duyurabilmek için bu kez Kayseri Cumhuriyet Meydanı’nda “ingilizce” basın açıklaması yaptılar.
Emeklilikte Yaşa Takılanlar Kayseri Grubu tarafından gerçekleştirilen basın açıklaması daha önce yaptıkları basın açıklamalarından farklıydı. Daha önce yaptıkları basın açıklamaları ve eylemlerde seslerini duyuramadıklarından ve anlaşılamamaktan şikayetçi olan “Emeklilikte Yaşa Takılanlar Kayseri Grubu” bu kez farklı bir dil kullanarak, dikkatleri üzerlerine çekmek için “ingilizce” basın açıklaması yaptılar. Hatırlanacağı üzere Emeklilikte Yaşa Takılanlar Platformu üyeleri Başkent Ankara’da Açlık Grevi eylemi gerçekleştirmişlerdi.
Basın açıklamasını Emeklilikte Yaşa Takılanlar Kayseri Grubu başkanı Hasan Sağlam yaparken, Grubun Kayseri şubesi Başkan Yardımcısı ve işitme Engelliler Federasyonu Kayseri Spor il Temsilcisi Muharrem Aslan’ın Hacettepe Üniversitesi’nde Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bölümü’nde eğitim gören Tuğba Gül Aslan da konuşmayı ingilizceye çevirdi.
Kayseri Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirilen basın açıklamasında mağduriyetler dile getirildi ve bu mağduriyetlerin biran önce giderilmesi istendi.
Yapılan basın açıklamasında aşağıdaki bilgilere yer verildi;
Emeklilikte yaşa takılanların, takılacaklarla birlikte toplam sayısı 5 milyon. Yaşa takılmasaydı hemen emekli olabileceklerin sayısı 300 bin. Bu 300 bin kişi, eğer 1999’da eğer geriye dönük olarak çıkartılan 4447 sayılı yasanın “Kademeli Yaş Şartı” maddesi kabul edilmeseydi, şuan hem emeklilik maaşı alabilecek hem de Genel Sağlık Sigortasından sağlanan sağlık yardımlarından faydalanabilecekti. Şimdi bu arkadaşlar bir an önce bu maddenin iptal edilmesi ve emekliliklerine kavuşmayı bekliyorlar.
Bu kişilerin yaklaşık 250 bini yasanın bu maddesi iptal edilmezse bile, bir yıl içinde zaten emekli olacaklar. Ancak sayı 50 bine düşmeyecek, yerine yeni mağdurlar gelecek ve sayıları yine en az 300 bin olacak. Bu döngü 2040’lı yılların ortasına kadar devam edecek ve 2040’lı yılların sonlarına geldiğimizde, toplam sayıları 5 milyonu bulan 4447 yaş mağdurlarının tamamı emekli olacak. Diğer deyişle, eğer bu sorun çözülmezse, dozu gittikçe artan bir şekilde 30 yıl daha bu konuyu konuşmaya devam edeceğiz.
Resmi işsizlik oranımız %10 yani bu 300 bin kişinin yaklaşık 30 bin kişisi işsiz. Ve yine, bu yıllık 300 bin kişinin yaklaşık 300 bin kişisi her yıl işsiz kalmaya devam edecek.Yaşları 40’ın üzerinde olduğundan iş bulamayacaklar, yaş nedeniyle kendi istekleriyle işten ayrıldıkları için işsizlik ödeneğinden faydalanamayacaklar ve GSS primi ödeyecekleri gelirleri olmadığından sağlık hizmetlerinden de yararlanamayacaklar.
Bu insanlar ne yiyecek, ne içecek, nasıl giyinecek. Evlatlarını nasıl okula gönderecek, hastalandıklarında ne yapacak. Sosyal devlet gereği, bu güne kadar devlete bir tek kuruş yatırmamış olan askerimize, dulumuza, yetimimize maaş bağlıyoruz. Fakire sosyal yardım altında maaş, kömür, fasulye, pirinç, makarna veriyoruz.
Peki devletine en aza 20-25 yıl süreyle prim ödemiş bu insanlara, en azından işsiz kaldıklarında, yeni iş buluncaya kadar, hiçbir koşul aramaksızın işsizlik maaşı bağlayamaz mıyız? Zaten işsizlik fonunda biriken milyarların sahibi bizzat bu insanlar değil mi? Devletin etkili yetkililerine bir kez daha seslenmek istiyorum: Lütfen artık bu insanların tekrar hayata dönmeleri için gerekeni yapınız.
Aksi taktirde, Allah göstermesin bu grubun içinden intiharlar, ölümler başlarsa vicdanınız bu sorumluluğun altından nasıl kalkacak. “Ben o dönemde bu ülkede milletvekiliydim, Bakandım, Başbakandım” diye övünürken hiç utanmayacak mısınız? |
.jpg)
.png)
