Enerjimagazin-Londra'daki Global Resources Corporation ve istanbul merkezli Bosphorus Energy Club Başkanı Mehmet Öğütçü, "Enerji ve enerjinin iplerini ellerinde tutanlar, Türkiye’de gelecek dönemde hem siyaset hem de ekonomide öne çıkacak" dedi. Öğütçü, AA muhabirine ulusal ve uluslararası enerji sektörüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Dünyanın önemli bir güç kayması yaşadığını söyleyen Öğütçü, Türkiye'de öngörülü politikalar geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Öğütçü, enerjinin vergi, çevre, rekabet, sanayi ve yatırım, ticaret politikaları, dış politika ve güvenlik stratejisi ile de yakından bağlantılı olduğunu dile getirerek, Bu karmaşık süreci çok iyi ve bütünleşmiş şekilde yönetmemiz, bu alanda insan kaynağını zenginleştirmemiz, kurumsallaşmamız gerekiyor. Bu işi tek başına devlet aktörlerinin yürütmesini de beklemeyelim ifadelerini kullandı. Uluslararası şirketler gibi çalışacak ama devletin stratejik ağırlığını kaybetmeyeceği bir tasarımın acilen kurulması gerektiğine dikkati çeken Öğütçü, Enerjide uluslararası kurallara göre oynayabilecek ve teknoloji geliştirebilecek kendi bölgesel enerji şampiyonlarımızı süratle yaratmak zorundayız dedi. Öğütçü, dünyada enerji kaynakları ile tüketim hızı arasında ciddi bir uyumsuzluk olduğunu vurgulayarak, enerjide arz açığının giderek büyüyeceği uyarısında bulundu. Kıt enerji kaynaklarının ve bunların getirisinin nasıl paylaşılacağı konusunda ülkeler arasında müthiş bir rekabet yaşandığını ifade eden Öğütçü, Devrimci bir teknolojik buluş gerçekleştirmezsek, fiyat şoku yaşamazsak ya da geleneksel yasam tarzımızı değiştirmezsek gelecek bugünden daha parlak gözükmüyor değerlendirmesinde bulundu. Ceyhan'ın Petrol Piyasası Olması Dünya petrolünün azımsanmayacak bir kısmının Türkiye üzerinden geçtiğini hatırlatan Öğütçü, günlük kapasitesi bir milyon varil olan Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattına Kazak petrolünün de eklenmesiyle bu miktarın 1,7 milyona çıkacağını söyledi. Irak’tan çıkan petrolün de boru hattı ile Türkiye’nin Doğu Akdeniz limanlarına geldiğini vurgulayan Öğütçü, 1,5 milyon varil kapasiteli Samsun-Ceyhan boru hattının da devreye girmesiyle Ceyhan’ın tam anlamıyla bir petrol piyasası oluşturacağını ifade etti. Jeopolitik güç mücadelesinin en çok doğalgazda yaşandığını ifade eden Öğütçü, Rusya, Hazar, Orta Asya, Ortadoğu ve Avrupa arasındaki doğalgaz ticaret, yatırım ve rekabetinde Türkiye’nin son dönemde görülmedik ölçüde önem kazandığını belirtti. Orta Asya ve Hazar doğalgazının batıya ulaştırılabilmesi için bölgedeki zengin rezervlerin yeterli yatırımla harekete geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Öğütçü, üretim artışına paralel olarak bölgedeki fiziki alt yapının da geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Bölgedeki gazın batı pazarına ulaşabilmesi için birçok transit ülkeden geçmesi gerektiğini hatırlatan Öğütçü, "yeni bir Ukrayna yaratmayacak şekilde" bütün bu ülkelerin menfaatini karşılayacak bir orta yolun bulunması gerektiğine vurgu yaptı. israil Gazının Türkiye'den Geçmesi israil gazının Kıbrıs ve Türkiye üzerinden Avrupa piyasasına taşınması projesinin, siyasi nedenlerle şimdilik geri plana itildiğini ifade eden Öğütçü, "Er ya da geç hem Türk piyasası hem de AB pazarına girmesi için israil’den Türkiye’ye denizaltından gaz boru hattı inşa edilmesi seçeneği gündeme gelecek" dedi. Öğütçü, Türkiye’nin siyasi ve duygusal kararlarla bu tür projelerin önüne engel çıkartmadan özel sektör oyuncularını sahaya sürmesi gerektiğini ifade ederek, Aksi taktirde, önemli bir fırsat penceresi kapanabilir. Biliyorsunuz, akacak kan damarda durmaz. Petrol ve doğalgaz kendisine mutlaka akacak bir mecra bulur diye konuştu. Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımların etkin olamayacağını savunan Öğütçü, Türkiye’nin yaptırımlara katılmasına ilişkin, En önemli enerji, ticaret, yatırım ve turizm ortağı olan Rusya’ya karşı batı tarafından Türkiye’nin yaptırım uygulamaya zorlanması beyhude bir çaba olur dedi.