Enerjimagazin-Türkiye Maden-işçileri Sendikası Muğla Şube Başkanı Süleyman Girgin, Yatağan Termik Santrali ve bağlı kömür ocaklarının özelleştirilmesi kararının iptali ve yürütmenin durdurulması için Danıştay'da iptal davası açtıklarını söyledi.
Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) kararının iptali için Danıştay Başkanlığı'na 22 Ağustos 2014 tarihinde, yürütmenin durdurulması talebiyle ilgili dava açıldığını kaydeden Girgin, şunları söyledi:
"6356 Sayılı Sendikalar Kanunu'nun 26. maddesine istinaden üyelerimizin hak ve çıkarlarını korumak için yasal girişimde bulunma yetkisine sahip olan Sendika olarak Danıştay'a, ÖYK'nın Yatağan Termik Santrali ve bağlı kömür ocaklarının özelleştirilmesi kararının iptali için dava açmış bulunuyoruz. idare hukuku temel ilkelerine göre idari işlemin temel amacı, kamu yararının sağlanmasıdır. ÖYK kararında kamu yararı yoktur. Önceki özelleştirme deneyimlerinde hiçbir özel sektörün, kamu sektörünün sağladığı imkânları sağlamadığı görülmüştür.
Sosyal devlet ilkesi ve kamu yararı ile özel sektörün ilgilenmesi söz konusu değilken enerji kaynaklarının devrinin kamusal ve hukuki yanı bulunmamaktadır. 4046 Sayılı Özelleştirme Kanunu'nda ekonomide verimliliğin amaçlandığı ifade edilmektedir. Dava konusu ÖYK kararına göre mevcut özelleştirme, yalnızca gelir elde etmek amacıyla yapılmıştır. Santral ve ona bağlı maden sahaları, kıt imkânlara rağmen verimli ve kârlı çalışan işletmelerdir. Yatağan Termik Santrali, maden sahaları taşınır taşınmazları ile birlikte 1 milyar 91 milyon dolara satılmıştır. idare tarafından hazırlatıldığı düşünülen değer tespit raporunda hangi yöntemin uygulandığı belli değildir. Satış bedeli çok düşük olup bahse konu kararın iptal edilmemesi halinde kamu yararı, telafisi imkânsız şekilde zarara uğratılmış olacaktır."
Girgin, yaptığı yazılı açıklamada "13 Haziran tarihinde yürekleri yakan, 301 maden işçisinin ölümüyle sonuçlanan iş kazasındaki işyeri de özel sektörün işlettiği saha idi. Kâr hırsı ve üretim baskısıyla santral ve madencilik faaliyetlerinin yürütülmeyeceği önceki olumsuz deneyimlerden görülmektedir. 20 Ağustos 2014 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan ÖYK kararında Soma B Termik Santrali'nin ve Tunçbilek Termik Santrali'nin, maden sahaları olmaksızın özelleştirme kapsamına alındığı görülmektedir. Bu da bize göstermektedir ki yapılan bu önceki özelleştirmelerde termik santraller ile maden sahalarının birlikte devrinde umulan fayda sağlanamamıştır. Yatağan Termik Santrali'ni besleyen kömür sahalarında üçüncü derece sit olarak tescillenen ve birinci derece sit olarak tescillenmesi olasılığı yüksek olan alanlar vardır. Kamu eliyle arkeolojik kurtarma ve tarama kazılarına yaklaşık 20 milyon lira para harcanmıştır, bu eserlerin çıkartılması ve korunması için azami hassasiyet gösterilmektedir. Özel sektör tarafından bu tarihi zenginliklerimizin talan edileceği kaçınılmazdır.
Tüm bunlara ek olarak sendikalı işçiler marifeti ile yapılan işlerin zamanla sendikasız işçi çalıştıran üçüncü kişi ve şirketlere verilmesinin sendikalaşmanın önüne geçmek amacının taşıdığı, en son Seyitömer örneğinde görülmüştür. Yapılan özelleştirme işlemi, gerek 4046 Sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun'a gerekse 4054 Sayılı Rekabetin korunması Hakkında Kanun'a aykırı olup kamu yararı ve gerekleri bakımından iptali şarttır." ifadelerini kullandı.