Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) BaÅŸkanı Hasan KöktaÅŸ, 6 yıllık görev süresini deÄŸerlendirmek amacıyla düzenlediÄŸi basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı ve gündeme iliÅŸkin önemli açıklamalarda bulundu.
KöktaÅŸ, yüksek kurun enerji maliyetlerine yansıyacağını, nihai tüketici tarifelerinin de bundan etkilenmesinin kaçınılmaz olduÄŸunu söyledi.
EPDK'nın bölünmesi konusundaki soru üzerine KöktaÅŸ, petrol ve LPG'yi düzenleyen birkaç ülke bulunduÄŸunu ve bayilere kadar inen bir düzenleme mantığı yerine, global esaslara dayalı bir düzenleme mantığının daha doÄŸru olduÄŸunu söyledi.
Prensip olarak bugüne kadar "bölündü, parçalandı" tartışmasına girmediÄŸini, görevinin bitti bir dönemde de bunu yapmanın doÄŸru olmayacağını ifade eden KöktaÅŸ, bu konuda teorik ve 6 yıllık deneyimin sonucu olarak çok özgün düÅŸünceleri olduÄŸunu dile getirdi.
Elektrikte 64 bin megavat kurulu güce karşın, 38-39 bine megavatlık emreamadelere gelindiÄŸinde sorun yaÅŸandığının belirtilmesi üzerine KöktaÅŸ, Türkiye'de elektrik sektöründen kaynaklı bir sorun bulunmadığına, doÄŸal gaz sektöründen kaynaklı bir sorunun elektrik sektörüne yansımasının söz konusu olduÄŸuna iÅŸaret etti.
Türkiye'nin birkaç hafta önce yaÅŸanan pik seviyelerini bile rahat bir ÅŸekilde yönetebilir durumda olduÄŸunu vurgulayan KöktaÅŸ, sorunun doÄŸal gaz stoklama kabiliyetinin sınırlı olması ve belli bölgelerde basınç sorunu nedeniyle doÄŸal gazın ulaÅŸtırılmamasından kaynaklandığını kaydetti. KöktaÅŸ, kompresör istasyonları ve yeraltı depolaması konusunda atılan adımlar olduÄŸunu, yatırımların hayata geçmesi için zamana ihtiyaç bulunduÄŸunu söyledi.
Yüksek Kurun Sektöre Etkisi
KöktaÅŸ, yüksek kurun, enerji maliyetleri ve enerji yatırımlarına etkilerine iliÅŸkin soru üzerine, "Nihai tüketici tarifeleri açısından etkiler, etkilememesi mümkün deÄŸil" diye konuÅŸtu.
Maliyetler etkileyen onlarca bileÅŸen olduÄŸuna dikkati çeken KöktaÅŸ, bunlardan bazılarında artış, bazılarında azalış olduÄŸunu, nihai tüketici tarifesine yansıma olabilmesi için tüm bileÅŸenler sonunda bir artış ya da azalış olması gerektiÄŸinin altını çizdi. KöktaÅŸ, tek bir bileÅŸendeki maliyet artışı ya da azalışının nihai tüketici tarifesinde deÄŸiÅŸiklik anlamına gelmeyeceÄŸini vurguladı.
İleriye yönelik olarak da bir maliyet sorunu olacağını dile getiren KöktaÅŸ, projeler için yapılan fizibilitede kurun çok önemli olduÄŸunu, buna dayalı olarak özkaynak ve kredinin hesaplandığını söyledi.
Fizibilite yapılırken 1,85-1,90 lira olarak hesaplanan dolar kurunun, bugün 2,17 liraya çıkmasının projenin maliyetlerinin deÄŸiÅŸeceÄŸini ifade eden KöktaÅŸ, bu deÄŸiÅŸimin öngörülerin dışına çıkması halinde, projelerin hayata geçirilmesinde zorluklar yaÅŸanacağını belirtti. KöktaÅŸ, "Kurlardaki bu artış sektörümüzde yapısal olarak olumsuzluk yaratır. Uzun dönemli etki kapsamında projelerin yapılıp yapılmaması, yapılıyorsa geri dönüÅŸlerinin uzaması, yatırımcıyı mutlu etmemesi gibi sonuçlar doÄŸurur. Bizim sistemin sürdürülebilirliÄŸi için her yıl minimum 3 bin 500 megavat kurulu güç ilave etmemiz gerekiyor. Bunu olumsuz etkiler" dedi.
Elektrik üretimindeki özelleÅŸtirmelere dikkati çeken KöktaÅŸ, "Kur artışları bir ölçüde oradaki finansman temini açısından da sorun yaratabilir" diye konuÅŸtu.
Enerji dağıtım ihalelerinin ardından ciddi bir maliyet farkı oluÅŸtuÄŸuna iÅŸaret eden KöktaÅŸ, bunun sistem üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceÄŸine deÄŸindi.
EPİAŞ'ın Kurulması
Hasan KöktaÅŸ, EPİAÅž'ın kurulmasıyla ilgili soruya karşılık, konuya iliÅŸkin Bakanlar Kurulu kararının alındığını, ana sözleÅŸme için gerekli kararın çıktığını, TEİAÅž'ın elindeki ayni sermayenin (yazılım ve donanım) EPİAÅž'a aktarılmasıyla ilgili Yüksek Planlama Kurulu Kararı'nın ise henüz alınmadığını söyledi. KöktaÅŸ, gecikmenin bundan kaynaklandığını, baÅŸka bir engelin bulunmadığını belirtti.
Kur riskinin özel sektör yatırımlarına iliÅŸkin görüÅŸlerinin sorulması üzerine KöktaÅŸ, fizibilitesi eski kurlara göre yapılan yatırımların zorlandığını ve bunun ciddi bir sorun olduÄŸunu söyledi.
Yeni durumun yatırımcı açısından riski bir ölçüde ortadan kaldırdığını, çünkü yatırım kararının bugünkü koÅŸullara göre yapılacağını belirten KöktaÅŸ, "Yeni durumun enerji maliyetleri üzerine yansıması olacak. Çünkü yeni kurlarla yapılan fizibiliteler, bunalar göre verilecek özelleÅŸtirme teklifleri kuÅŸkusuz kurların artış perspektifine baÄŸlı olarak enerji maliyetleri üzerine bir etki yaratacak ileriye yönelik bu kaçınılmaz bir ÅŸeydir. Bu sektörün kendisinin yarattığı bir maliyet deÄŸildir" dedi.
Elektrikte 5 yıllık tarife döneminin 2011'de baÅŸladığını anımsatan KöktaÅŸ, yeni dönem metodolojisinin çalışmasına bu yıl baÅŸlanacağını, bu çalışmalarda sektörün içinde bulunduÄŸu koÅŸulların da yeniden gözden geçirileceÄŸini kaydetti.
Doğal Gaz Fiyatları
DoÄŸal gaz fiyatları ve bu alandaki sübvansiyona iliÅŸkin sorular üzerine KöktaÅŸ, teorik olarak dünyanın hiçbir yerinde sübvansiyonlu tarifelerin sürdürülebilir olmadığını, bir yerlere fatura edilmeyen hiçbir maliyet bulunmadığını söyledi.
BOTAÅž tarafında ne olup bittiÄŸini bilmeden kurumsal görüÅŸü paylaÅŸtığını dile getiren KöktaÅŸ, tüm tarafların, paydaÅŸların asgari mutlu olabileceÄŸi bir yapı içinde, minimum ölçüde kar marjı olan, maliyetlerin sisteme yansıdığı ve otomatik fiyatlandırmanın ortaya çıktığı sürdürülebilir bir tarifenin oluÅŸturulması gerektiÄŸini ifade etti.
"Maliyet + makul kar" esaslı bir sistemin herkes için mutluluk olduÄŸunu belirten KöktaÅŸ, bu dengenin de çok iyi korunması gerektiÄŸini dile getirdi.
Kömüre İlgi Artıyor
KöktaÅŸ, doÄŸal gaza dayalı elektrik üretim tesislerinin sayısının dengelenmesine yönelik bir soru üzerine, kurum olarak yükümlüklerini ve finansman kriterlerini yerine getiren baÅŸvurular için lisans verdiklerini anlattı.
Piyasa koÅŸulları ve enstrümanlarının bu alandaki yönelimlere yön verdiÄŸini vurgulayan KöktaÅŸ, "Son dönemde doÄŸal gaz baÅŸvurusu iyice azalmıştır. Yerli ve yabancıların kömüre dayalı üretim tesisi baÅŸvurusu çokça artmıştır. Kömürün özellikle de yerli kömürün doÄŸal gazdan daha ucuz olması, stoklanabilir olması bunda etkili olmuÅŸtur. Bu baÅŸvurular 3-5 yıl sonra hayata geçecektir. İlave bir unsur da teÅŸviktir. DoÄŸal gaz teÅŸvikleri ortadan kaldırılmış yerli kömüre ciddi teÅŸvikler verilmiÅŸtir. TeÅŸvik paketiyle bu yönelim yapılmıştır. Bunun sonucunu kısa sürede görmüÅŸ olacağız" diye konuÅŸtu.
Mutlu DeÄŸiller
KöktaÅŸ baÅŸka bir gazetecinin otomatik fiyatlandırmaya yönelik bir sorusu üzerine, ÅŸunları söyledi:
"Otomatik fiyatlandırmayı öngören YPK kararını 2008 yılından beri, o gün bugündür aynen uyguluyoruz EPDK olarak. Hiçbir surette o formülün dışına çıkılmamıştır, çıkılamaz. O bir YPK kararı olarak orada durduÄŸu süre içerisinde. Gaz fiyatlarını biz deÄŸil, ilgili kurum belirliyor. EPDK açısından otomatik fiyatlandırma harfiyen uygulanıyor ÅŸu anda. Ondan hiç kuÅŸkunuz olmasın. Zerre kadar da oradan bir bağımsızlaÅŸma, sapma da yok. Olamaz da."
Piyasada üretim tarafının düzenlemeye tabii olmadığını vurgulayan KöktaÅŸ, ÅŸöyle devam etti:
"Sadece lisansını veriyoruz, hayata geçmiÅŸ oluyor. O kadar... Dolayısıyla bizden bir ÅŸey talep etme ÅŸansları yok EPDK olarak. Mutlular mı? Mutlu deÄŸiller. Türkiye'nin her yıl minimum 3 bin 500 megavat yeni yatırıma ihtiyacı var. Bunu sürdürülebilir yapmamız gerek. Konjonktürel bir takım davranışlarla bunu sürdürülebilir yapmazsak ileride çok daha ciddi sorunlarla karşılaşırız. Bugün elektrik piyasasının arz sorunu yoktur, iletim, dağıtım sorunu yoktur... Sistemi sürdürülebilir kılmanın yolu, maliyet artı makul kar unsurunu tüm segmentler için çalıştırmaya ihtiyaç var."
KöktaÅŸ, konsolidasyon konusundaki bir soruyu yanıtlarken de Türkiye'de doÄŸal gaz dağıtım, elektrik dağıtım ve elektrik üretimde konsolidasyon yapılması gerektiÄŸini söyledi. KöktaÅŸ, elektrik üretiminde irili ufaklı birçok tesis bulunduÄŸunu ve bunun hiçbir geliÅŸmiÅŸ ülkede görülmediÄŸini vurguladı. KöktaÅŸ, "Üretim tarafında da bu kadar bölünmüÅŸlük ciddi ÅŸekilde iÅŸletmecilik açısından sıkıntıdır. Elektrik fiyatlarında bir oynama olduÄŸunda batar. Dolayısıyla konsolidasyona ihtiyaç var. Olmalıdır hızlı bir ÅŸekilde. Aksi takdirde bu bölük pörçük yapı, ölçek ekonomisinin çalıştığı, sürdürülebilir bir yapı deÄŸildir" diye konuÅŸtu.
Nihai Tüketici Tarifelerinde Hiçbir DeÄŸiÅŸiklik Olmadı
"Enerji piyasasında depolama sorunu dışında hangi sorunu çözmek istediÄŸine" yönelik soruya karşılık KöktaÅŸ, Türkiye'de enerjide arz güvenliÄŸinde sorun bulunmadığına iÅŸaret etti. Çok iyi çalışan bir piyasa mekanizması oluÅŸturdukları ve insan kaynaklarına yatırım yapmalarıyla övündüÄŸünü dile getiren KöktaÅŸ, enerjideki sorunların arasında depolama eksikliÄŸi dışında sorun ve ihtiyaçları bulunduÄŸunu söyledi.
"DoÄŸal gaza gizli zam yapıldığı" yönündeki iddiaların hatırlatılarak deÄŸerlendirmesinin sorulması üzerine KöktaÅŸ, ÅŸunları kaydetti:
"Piyasaya nihai tüketici tarifesi ilan ediyoruz. Artma, eksilme olan var. EMO bu referansı göstererek, TETAÅž fiyatlarında indirim olmasına raÄŸmen nihai tüketici fiyatları aynı kalmıştır, diyor. Aslında haberin içerisinde cevap var. Nihai tüketici fiyatlarında hiçbir deÄŸiÅŸiklik olmamıştır, 1 Ekim tarifeleri ne ise 1 Ocak tarifesi de aynıdır. İkincisi de onlarca tarife parametresinden bir tanesindeki azalışı söyleyerek bunu söylüyor. Kalanlarındaki artışı bilmiyor. Tarifeyi belirlerken onlarca maliyet kaleminin hepsinin sonucunda artış ya da azalış olması halinde fiyatlara yansımış oluyor. Nihai tüketici tarifelerinde hiçbir deÄŸiÅŸiklik olmamıştır."
BaÅŸka bir basın mensubunun benzin fiyatlarının yüksekliÄŸine iliÅŸkin bir sorusuna KöktaÅŸ, ulaşım ve vergi maliyetleri çıkarıldığında Akdeniz çanağındaki ülkelerle aynı fiyatla satıldığını belirterek, "İç maliyetlerinden arındırıyorum, ulaşım ve vergilerden. Aksi takdirdeki sorunun muhatabı biz deÄŸiliz" ifadesini kullandı.
KöktaÅŸ, görev süresinin dolduÄŸunu da anımsatarak, "Yollarımız çokça kesiÅŸecek. Aynı piyasanın içerisinde dönüp dönüp duracağız. Piyasanın ekonomisi büyük ama yolların çok kesiÅŸeceÄŸi piyasa" diye konuÅŸtu.
habertürk